15 Ağustos 2025 Cuma

Boş teneke çok tangırdar...

Arkadaşlar boş tenekeler hakkındaki bu yazımda onların tipik özelliklerini ve onlara karşı alınması gereken tavrı yazacağım.Şimdi bunların özellikleri şöyle
  1. Çok konuşurlar, bu konuşmaları genellikler insanlar hakkındadır, insanların kişilik özelliklerini eğlence konusu yaparlar, yeme içme konusunda espri yaparlar. Örnek " ben çok yiyorum memetle oturduk laf ver laf ver diyorum o sırada önündekiler bir bir eksiliyor haberi yok hahahaha". Buna benzer şeyler ...
  2. Bilgisizdirler, nasıl diyeceksiniz , çok kısıtlı, kulaktan dolma bilgilere sahip olsalarda sizi bastırmaya çalışırlar, böyle aptal aptal şeyler işte. Cehaletini sesini yüksek çıkararak bastırmaya çalışırlar, bu onlara göre özgüvendir.
  3. Sizin hakkınızda bel altı iğrenç espriler yapıp güldürmeye çalışırlar başkalarını.
  4. Entelektüel olmadıkları halde entelektüellikten bahsedebilirler. Mesela, kitap okuma, araştırma gibi özellikleri hiç yoktur. Ama kulaktan dolma bilgiler, ve konuşurken girilen rollerle bunu yapmaya çalışırlar.
  5. En önemlisi etrafında sempati toplayabilirler, soytarı misali...

Kitap Almak mı, Kitap Okumak mı?

Kitap Almak mı, Kitap Okumak mı?

Bazı insanlar vardır; evinde raflar değil, adeta kütüphane surları yükselir. Üst üste dizilmiş, hâlâ poşeti açılmamış kitaplar… Aralarından, baskısı bitmiş nadir eserler de çıkar, geçen hafta alınmış popüler romanlar da. Ama ortak özellik şu: Çoğu daha ilk sayfası bile açılmamış hâldedir.

Kitap almak, insana garip bir huzur verir. Bir çeşit “geleceğe yatırım” hissi… Sanki eve giren her kitapla birlikte biraz daha entelektüel, biraz daha kültürlü olunur. Oysa kitap, okunmayınca hâlâ sadece mürekkep kokulu kâğıt yığınından ibarettir.

Bu işin psikolojisi de ilginçtir. Alırken içten içe şöyle deriz:
“Bu kitabı mutlaka okuyacağım, hem de bu hafta başlıyorum!”
Sonra kitap eve gelir, rafın kenarında hafifçe eğilir… ve aylar geçer. Onu almakla okumuş gibi hisseden beynimiz, hedefini tamamladığını sanır. İşte kitap alma manyaklığının en tehlikeli yanı budur: Okuma niyetini satın alma coşkusuyla karıştırmak.

Bir de işin yayınevleri boyutu var. Eğer biz düşünmeden, seçmeden, sadece “kitap alma” dürtüsüyle çok kitap alırsak yayınevleri nitelik iyileştirme gereği duymaz. “Nasıl olsa satılıyor” rahatlığı, içerikte özensizliğe yol açar. Ama az ve seçerek alırsak, o zaman yayınevleri “Daha iyi ne çıkarabiliriz?” diye düşünmek zorunda kalır. Yani raflarımızdaki boşluk, aslında edebiyatın gelişmesi için bir baskı unsuru olabilir.

Tabii ki kitap almak kötü bir şey değil. Ama eğer kitap alma hızımız, kitap okuma hızımızı solluyorsa, bu bir kültürel enflasyondur. Raflarımız, kütüphane değil mezarlık olur; gömülmüş, sessiz ve okunmayı bekleyen hikâyelerle dolu bir mezarlık…

Belki de çözüm basit: Yeni kitap almak için önce eskilerden birini bitirmek. Böylece hem evimiz hem zihnimiz ferahlar. Aksi takdirde, biz kitap toplayıcısı oluruz; okuyucu değil.

Ve şunu unutmamak gerek: Kitaplar, raflarda değil, kafamızın içinde hayat bulur. Yoksa hepsi tozun altında, birbirine yaslanmış uyumaya devam eder.


📌 Küçük Test: Kitap Alma Bağımlısı mısınız?

  • Kitapçıya “Sadece bakacağım” diye girip elinizde poşetlerle mi çıkıyorsunuz? ( +1 puan )

  • Evde okunmamış kitap sayısı 30’dan fazlaysa? ( +2 puan )

  • Aldığınız bir kitabı 6 aydır hiç açmadıysanız? ( +2 puan )

  • Aynı kitabın farklı kapak tasarımına sahip baskılarını da alıyor musunuz? ( +3 puan )

  • Kitaplarınızı dizmek için yeni raf aldıysanız? ( +4 puan )

0-3 puan: Rahat olun, siz okuyucusunuz.
4-7 puan: Dikkat! Raflar doluyor.
8 ve üzeri: Geçmiş olsun, kitap koleksiyonunuz çok güzel… ama onları okumayı da düşünün.


13 Ağustos 2023 Pazar

‘The state is murderous’: Brazilians vow justice for 13-year-old boy shot by police

 But it was no stray bullet that killed Thiago in the small hours of Monday morning on the main thoroughfare that cuts through Cidade de Deus (City of God), the favela made globally famous by Fernando Meirelles’s 2002 eponymous film. His family say he was executed by military police officers, his only crime being a young Black boy riding on the back of a motorbike in a favela.

“My nephew was hit with more than five gunshots. He’s 13, all small and skinny, the bullets went right through his body,” sobbed Flausino.

Deaths like Thiago’s are sadly commonplace in a country where police killed more than 6,400 people last year, 83% of them Black. Less than 24 hours earlier, another Black youth died near a Rio favela at the hands of police who chose to shoot first and ask questions later.

Still, Thiago’s young age has sparked particular outcry. “The death of a 13-year-old adolescent by a state bullet is a grave sign that we have failed as a society,” tweeted Renata Souza, a leftwing lawmaker.

Thiago’s family, favela activists and famous artists have expressed outrage at the fact police depicted the child as a drug trafficker carrying a gun, a narrative repeated by some people online.

“The state’s security forces need a way of legitimising these kinds of absurdities, so what do they do? They criminalise and tarnish the image of the person who was killed,” said João Luis Silva, Rio de Paz’s social coordinator.

Flausino expressed anger at the deep injustice of her family having to prove Thiago’s innocence amid their pain. “Those of us who are poor, who live in the favela, who are Black, we have to prove everything,” said the 30-year-old human resources analyst as mourners gathered around the small coffin decorated with football shirts and handwritten notes from friends.

“Thiago didn’t have time to be a gangster,” said Fábio Ferreira da Silva, 47, the coach at a favela football project where the aspiring athlete had trained since he was eight. “He was very talented, respectful, he listened when you spoke to him … an adorable child … he definitely had a future as a footballer.”

The local community’s respect and affection for the boy they nicknamed Thiaguinho (Little Thiago) was evident in the grief-stricken crowd that packed the church for his funeral. More than 200 people – many of them distraught teenagers wearing white T-shirts printed with their friend’s photo – then attended the burial at the nearby Pechincha cemetery, a sombre affair marked by calls for justice.

“The state is murderous. … We just want justice, that those responsible pay for what they did to a child with dreams,” said Silvio César, 52, who runs a youth centre in Cidade de Deus.

Police and prosecutors are investigating the circumstances of the killing. Military police officers claim they were shot at first. Residents deny this, saying police simulated a gunfight, intimidated witnesses to keep them away from the scene of Thiago’s death and tampered with the footage of nearby security cameras.

Souza, the lawmaker, has urged authorities to apply the Ágatha Félix law, a piece of state legislation named after an eight-year-old who was shot in a favela in 2019 and that aims to speed up the investigation of children’s homicides.

But accountability in cases of police violence is rare, said Cecília Olliveira, executive director of the violence-tracking group Fogo Cruzado. “These policemen, they are not prosecuted, they are not sentenced, they are not duly investigated, because [institutions] fail,” she said.

City of God residents are not backing down, and plan to continue campaigning to achieve justice for the teenager everyone remembers as happy, studious and sporty.

“It’s just fuel for our community, this loss of our player, of our friend, of our son,” said Silva, the coach. “We can’t bring Thiago back. But we want to know, will he be the last one, or are there more Thiagos ahead? The community wants answers, we can’t take it anymore.”

5 Temmuz 2015 Pazar

İnternette Görünür Olabilmenin Önemi Kurumsal web tasarım ile Ceo Bilişim de.

Geçenlerde kurumsal web tasarım arayışım oldu, en ekonomik ve modern yazılım yapan ceobilişim sitesi ile karşılaştım, şimdi de bloğumda bu siteden bir makaleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnternetteki ticaret hacmi her geçen gün artmaktadır. Son yıllarda ticari ve ekonomik alanda büyük bir gelişme gösteren internet, günümüzde ticaret hayatında yer alabilmek için bulunulması gereken bir mecradır. Bütün bankaların internet üzerinden işlem seçenekleri, hatta birçoğunun sadece internet alışverişlerinde kullanmak üzere tasarladıkları sanal kart ve banka hesapları bulunmaktadır. Bununla birlikte başta uluslar arası alanda marka değerine sahip büyük firmalar olmak üzere milyonlarca firma internet üzerinde yer edinmiş durumdadır. Sadece internet üzerinden hizmet vererek kısa sürede büyüyen firmaların da olduğu düşünülünce, rekabet gücünü arttırmak ve firmanın geleceğini sağlam temeller üzerine oturtmak için internetin ne kadar önemli bir mecra olduğu ortaya çıkmaktadır.
     İnternette yer almak avantajlı olduğu kadar, şirketin geleceği için son derece elzemdir. Ancak daha pratik bir mecra olmasına rağmen burada geniş kitlelere ulaşabilecek biçimde yer almanın kolay olduğu söylenemez. Bu büyük bir çaba gerektirir. Çünkü internet bilgi akışının her saniye yenilendiği bir mecradır ve kullanıcıya aynı anda onlarca siteye erişim imkânı sunmaktadır. Hizmet verdiğiniz alanda arama yapan kullanıcılar, aynı alanda birçok web sitesiyle karşılaşacaktır. Tüm bunların arasından sizin firmanızın sitesinde göz gezdirebilmeleri için sitenizin hem arama motorlarında ulaşılır olması hem de kullanıcının sitenizde devam etmeye ikna olacağı bir tasarıma sahip olmanız gerekmektedir.
    Öncelikle sitenizin görünür olması gerekir. İnternet üzerinden ulaşmanız gereken kitle, hizmet verdiğiniz ürün ve hizmete ihtiyaç duyan ancak firmanızdan haberdar olmayan kitledir. Firmanızın binlerce web sitesi arasından görünür olmasının tek yolu SEO yani arama motoru optimasyonu uyumunu sağlayabilmektir. Arama motorlarına kayıt olan her site, botlar tarafından incelenirler ve bu incelemeler sonucunda tasarım, içerik gibi kriterler göz önüne alınarak belli puanlar kazanırlar. Sitenin arama motorlarındaki yerini bu puanlar belirler. Kalitesiz ve kopya bir içerik sitenizi arama motorlarında görünmeyecek sıralara itecekken iyi bir içerik üst sıralara çıkmanızı sağlayacaktır. Akıcı ve kaliteli bir üslupla kaleme alınan içerik hem kullanıcının ilgisini olumlu anlamda çekecek hem de sitenizi üst sıralara taşıyacaktır. Bunu sağlamak için web tasarım seo hizmeti almanız faydalı olacaktır.
      Bununla birlikte sitenin görsel tasarımı ve arayüzü de oldukça önemlidir. Firmanızın web sitesinin kullanıcıyı ikna edici nitelikte olması gerekir. Burada reklamcılık pratiğinde bulunan bazı bilgileri hatırlatmakta fayda var. Logo tasarımı, reklam görsellerinin oluşturulması, kişiyi birkaç saniye içinde ikna etmeye yöneliktir. Çünkü ilk intibah birkaç saniye içinde oluşur ve kaybedilen bir intibahı tekrar kazanabilmenin olanağı yoktur. Sitenize giren bir kullanıcının devam etmeye ikna olması için sitenin iyi bir görselliğe sahip olması gerekir. Tasarımın hem görselliğe hitap edecek biçimde olması hem de firmanızın ürün ve hizmetine uygun bir şekilde ilgi çekici olması gerekir. Bunu sağlamanın en iyi yolu kurumsal web tasarım alanında uzman kişilerden yardım almaktır.
      İnternet siteniz, firmanızın web ağındaki kurumsal kimliğini teşkil etmektedir. Burayı sadece bir reklam mecrası olarak görmemeniz gerekir, zira reklam çalışmaları sosyal medya üzerinden de yürütülebilir ancak internet sitesi tıpkı şirketinizin ofisi veya mağazası gibi önemli bir yerdir. Firmanızın sağlam temeller üzerinde yükselmesi internette yer alabilmekten geçer. Sitenizin görsellik ve içerik uyumuna sahip olması onu hem görünür kılacak hem de kullanıcılar için ikna edici olmasını sağlayacaktır. Tüm bunları sağlayabilmek için alanında uzman bir web tasarım İstanbul ekibinden hizmet almak faydalı olacaktır. İnternette görünür olabilmek için uzman kişilere danışmanız önemlidir.

Kaynak : http://www.ceobilisim.com/post/internette-gorunur-olabilmenin-onemi

24 Mart 2013 Pazar

Allı Turnam

allı turnam bizim ele varırsan
şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle
gülüm gülüm, kırıldı kolum,
tutmuyor elim,turnalar hey
ah gülüm gülüm, yar gülüm gülüm
kız gülüm gülüm, turnalar hey

eğer bizi sual eden olursa
boynu bükük, benzi soluk yar söyle
allı turnam ne gezersin havada
kanadım kırıldı kaldım burada

ne onmamış bir kulmuşum dünyada
akşam oldu allı turnam dön geri